Allah’ın dininde hurafe ve batıl inanca yer olmadığını dile getiren Şanlıurfa İl Müftüsü Mehmet Taştan,”Bazı kardeşlerimiz korona virüs hastalığının kalkması veya kaldırılması için, eskiden ağaçlara nasıl bez bağlanılıyor, çaput asılıyor ise bu kardeşlerimizin kendi taktıkları maskeleri astıkları ve bu vesileyle korona virüsün kaldırılmasını talep ettikleri gibi bir yanlışa düştüklerini duyuyoruz. Tabi dinimiz hakikat dinidir. Allah’ın dininde hurafenin ve batıl inancın yeri yoktur. Eğer bu şekilde davranırsak dinimizin tersine hareket etmiş oluruz” dedi.
Kuran’ı Kerim’de haran ve helal bellidir
İslam dininde helalin, haramın, caizin, mubahın kaynağının Kuran’ı Kerim ve sünnet olduğunu söyleyen Taştan, “Kuran’ı Kerim ve sünnette helal ve haram bellidir. Biz dua edeceğiz. Biz hastalık sebebiyle devletimizin ve dinimizin yapmamızı istediği şeyleri yapacağız. Tamam diye bir sloganımız var. Maskemizi takacağız, temizliğimizi yapacağız ve mesafemizi muhafaza edeceğiz. Hepimizin ailesi, çevresi ve sevdikleri var. Sevdiklerimizin aramızda yaşamasını arzu ediyorsak, hastalığın bulaşmasını istemiyorsak çarşıda, pazarda, caddede, sokakta, düğünde her yerde bize tavsiye edilen şeyleri yapmamız gerekiyor. Peki bu hastalık nasıl kalkar, dikkat edersek, aşılanırsak, gelen aşıyı kullanırsak eskisi kadar olmasa da rahat edeceğimizi düşünüyorum. O halde ağaca bez bağlamak, maske takmak asla bir çözüm yolu değildir” ifadelerini kullandı..
Hazreti Ömer çaput bağlanan ağacı kestirdi
İslam dininde ağaca çaput ve bez bağlamanın ne kadar yanlış olduğunu Hazreti Ömer döneminde yaşanan bir olayı örnek vererek aktaran Taştan, “Peygamberimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) vefatından sonra, Medine civarındaki insanların oradaki bir ağaca çaput bağladıklarını ve dolayısıyla sebep olarak Peygamberimizin orada konaklamasını gösterdiklerini ve o ağacı kutsal, mübarek bir ağaç gibi gördüklerini duyan Hazreti Ömer, hemen o ağaç için talimat veriyor ve ağaç kestiriliyor. Bu Hz. Ömer’in hurafe ve batıla asla taviz vermediğini gösteriyor. Bizler Müslümanız, o halde bir ağaca bez, çaput, maske bağlayarak bu musibetlerin üzerimizden kalkacağına inanmak kesinlikle hurafedir, batıldır, yanlıştır, dini değildir. Dini esaslarla asla ve asla örtüşmeyen bir harekettir. Kardeşlerimden bu tür hareket ve davranışlardan şiddetle uzak durmalarını dinimizin bir emri olarak tavsiye ediyorum. Bizler duamızı Allah’a ederiz. Sadece duanın da yetmeyeceğini, fiili duanın yani gerekli temizliğin, maskenin ve mesafenin uygulanması gerektiğine inanarak hareket etmeliyiz. Bunlar cehaletin esaretidir. Tabi insanlarımızı cahillik ile kesinlikle suçlamıyorum ama dinimizi okumalarını tavsiye ediyorum. Okuduklarımızı tabi ki uygulamalıyız” diye konuştu.
Kuran’ı Kerim’de haran ve helal bellidir
İslam dininde helalin, haramın, caizin, mubahın kaynağının Kuran’ı Kerim ve sünnet olduğunu söyleyen Taştan, “Kuran’ı Kerim ve sünnette helal ve haram bellidir. Biz dua edeceğiz. Biz hastalık sebebiyle devletimizin ve dinimizin yapmamızı istediği şeyleri yapacağız. Tamam diye bir sloganımız var. Maskemizi takacağız, temizliğimizi yapacağız ve mesafemizi muhafaza edeceğiz. Hepimizin ailesi, çevresi ve sevdikleri var. Sevdiklerimizin aramızda yaşamasını arzu ediyorsak, hastalığın bulaşmasını istemiyorsak çarşıda, pazarda, caddede, sokakta, düğünde her yerde bize tavsiye edilen şeyleri yapmamız gerekiyor. Peki bu hastalık nasıl kalkar, dikkat edersek, aşılanırsak, gelen aşıyı kullanırsak eskisi kadar olmasa da rahat edeceğimizi düşünüyorum. O halde ağaca bez bağlamak, maske takmak asla bir çözüm yolu değildir” ifadelerini kullandı..
Hazreti Ömer çaput bağlanan ağacı kestirdi
İslam dininde ağaca çaput ve bez bağlamanın ne kadar yanlış olduğunu Hazreti Ömer döneminde yaşanan bir olayı örnek vererek aktaran Taştan, “Peygamberimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) vefatından sonra, Medine civarındaki insanların oradaki bir ağaca çaput bağladıklarını ve dolayısıyla sebep olarak Peygamberimizin orada konaklamasını gösterdiklerini ve o ağacı kutsal, mübarek bir ağaç gibi gördüklerini duyan Hazreti Ömer, hemen o ağaç için talimat veriyor ve ağaç kestiriliyor. Bu Hz. Ömer’in hurafe ve batıla asla taviz vermediğini gösteriyor. Bizler Müslümanız, o halde bir ağaca bez, çaput, maske bağlayarak bu musibetlerin üzerimizden kalkacağına inanmak kesinlikle hurafedir, batıldır, yanlıştır, dini değildir. Dini esaslarla asla ve asla örtüşmeyen bir harekettir. Kardeşlerimden bu tür hareket ve davranışlardan şiddetle uzak durmalarını dinimizin bir emri olarak tavsiye ediyorum. Bizler duamızı Allah’a ederiz. Sadece duanın da yetmeyeceğini, fiili duanın yani gerekli temizliğin, maskenin ve mesafenin uygulanması gerektiğine inanarak hareket etmeliyiz. Bunlar cehaletin esaretidir. Tabi insanlarımızı cahillik ile kesinlikle suçlamıyorum ama dinimizi okumalarını tavsiye ediyorum. Okuduklarımızı tabi ki uygulamalıyız” diye konuştu.