Beynimizin büyüklüğü ile akıllı olmak arasında bir paralellik var mı? Ya da daha "zeki olmak" mümkün mü? Ya da zekamız genetik mi? Beslenme şeklimiz beynimizi ya da zekamızı etkiliyor mu? İnsan beni ve zekası söz konusu olduğunda bunları merak ediyoruz.Çocukluk dönemindeki sarılma ve müşfik yaklaşımın beyni uyardığını söyleyen Prof. Dr. Sultan Tarlacı "Çocuğun doğduğu andan itibaren annesi, babası ile birlikte huzurlu bir ortamda bulunması, zeka seviyesine katkı yapıyor. 'Umursanmaz çocuk' tipleri vardır. Aile bir şekilde doğuruyor ama hiç ilgi göstermiyor ya da sevgi şefkat verilmiyor. Bununla ilgili yapılmış çalışmalarda bu çocukların beyin büyüklüklerinin, normal çocuklarla karşılaştırıldıklarında yüzde 20 daha küçük olduğu görülmüş. Bu çocukların sadece beyinleri küçük olmuyor; bu çocuklarda zeka seviyesi düşüklüğü, davranış problemleri, topluma uyumlu olmayan kişilikler anti-sosyal kişilik bozukluğu dediğimiz psikopatlıklar da görülüyor" diyor.Hayvanlar aleminden bahsettiğimizde ise maymunlar ve farelerin beyin yapısı ve zekası ile ilgili inceleme makalelerini hepimiz bir nedenle okumuşuzdur. Peki ağaçlar söz konusu olduğunda, sizce ağaçların bir beyni var mı? Varsa genetik mi?Bitkilerin zeki ve sosyal varlıklar olduğunu, zorluklara karşı strateji geliştirerek evrim basamaklarını başarıyla geçtiğini söyleyen birçok araştırma var. Floransa’daki Uluslararası bitki Nörobiyolojisi Laboratuvarı Direktörü Stefano Mancuso, zekâyı problem çözebilme yetisi olarak tarif ediyor ve bitkilerin karşılaştıkları problemleri çözmekte inanılmaz derecede usta olduklarını söylüyor. Ona göre varlıklarını sürdürmeye dair her tür problemi ustaca çözebiliyor; kendi aralarında bilgi alışverişi yapabiliyor; köklerinden en tepesindeki yaprağa kadar her türlü bilgiyi aktarabiliyor. Evet, bir beyinleri yok ama dış kaynaklı streslere karşılık verme yetenekleri var ve -bir bitki için bu kelimeyi kullanmak tuhaf gibi görünebilir ama- ne olduklarının ve çevrelerinin “farkındalar”.Peki ağaçlar öğrenebilir mi? Öğreniyorlarsa bu bilgiyi nerede depolar? Ne de olsa ağaçların veri tabanı olarak işlev görecek ve işlem yürütecek bir beyinleri yok. Bu bütün bitkiler için geçerli ama bazı bilim insanları bu konuya şüpheyle yaklaşıyor. Tabii bu noktada sahneye Avustralyalı bilim insanı Doktor Monica Galiano çıkıyor. Galiano tropik yarı çalı olarak bilinen mimozalarla ilgili bir çalışma yapar. Su damlalarının tek tek ve düzenli aralıklarla bitkinin yapraklarına düştüğü bir deney yapar. İlk başta ürkek yapraklar derhal kapanır ama bir süre sonra su damlalarından zarar gelmeyeceğini öğrenirler ve yapraklar aldırmadan açık kalırlar. Galiano için şaşırtıcı olan bitkilerin bunu haftalarca sonra bile hatırlamış olmaları.Araştırmalar, ağaçta beynin muadilinin kökler olduğunu söylüyor. Darwin, 1880 yılında yazdığı Bitkilerin Hareket Gücü adlı eserinde her bitkinin kendi programlama merkezi ile donatılmış binlerce kök ucuna sahip olduğunu yazmış. Yeni araştırmalar, ağacın hassas kök şebekesinin sürprizlerle dolu olduğunu gösteriyor.Ancak bitkilerin evrimsel süreçlerinde, farklı iklim koşullarına ya da çevresel etkilere karşı geliştirdikleri çoğalma, korunma, beslenme gibi adapte olma becerileri, onlarda zekâ olduğunu düşünmemize neden oluyor. Bitkinin daha iyi suya, topraktaki minerallere ve güneş ışığına ulaşmak için gösterdiği esnek davranış biçimleri, birçok araştırmacının ortaya koyduğu bitkilerin de zekâya sahip olduğu tezini güçlü bir şekilde destekliyor.Zekâ, hayatta kalmanın temel koşuluysa, biraz daha ileri giderek bitkilerin bizden daha zeki olduğunu bile düşünebiliriz.YAZAR:Ceren YaprakOrman Mühendisi
GÜNCEL
04 Ocak 2020 - 16:57
Güncelleme: 04 Ocak 2020 - 17:02
Bitkiler zeki ve sosyal varlıklar mıdır ?
Yapay zeka ile ilgili gelişmeler son yılların en popüler konuları. İnsan gibi düşünen makinelerin gelişimi ile ilgili her türlü habere çok heyecanlanıyoruz. Minik minik çiplerin birbirleriyle iletişiminin marifetleri bizi çok etkiliyor.
GÜNCEL
04 Ocak 2020 - 16:57
Güncelleme: 04 Ocak 2020 - 17:02