Ege Bölgesi’nin en önemli barajlarından biri olan Demirköprü Barajı’nda suların çekilmesi sonrası baraj altında kalan eski yerleşim yerine ait 1926 yılında yapılmış olan cami minaresi de ortaya çıktı. Kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olan baraj bir yandan Gediz Ovası’na can verirken bir yandan da bölge halkının balıkçılık yaparak geçimini sağlıyor.
Ege Bölgesi’nin en önemli barajlarından biri olan ve 1960 yılında hizmete açılan Demirköprü Barajı’nda su seviyesi her geçen yıl düşmeye devam ediyor. Manisa’nın Salihli ile Köprübaşı ilçeleri arasında yer alan ve Gediz Ovası'nın sulamadaki can damarı olan Demirköprü Barajı’nda su seviyesinin düşmesiyle baraj altında kalan eski yerleşim yerlerine ait yapılar da ortaya çıkmaya başladı. Köprübaşı ilçesine bağlı Borlu Mahallesi sınırları içerisinde yer alan ve 1926 yılında yapıldığı öğrenilen camiye ait minare barajın dışında kaldı. Yaklaşık 10 yıl öncesine kadar minarenin sadece kubbe kısmı su üzerinde görülüyorken, şimdilerde suların çekilmesiyle birlikte minarenin yanın karadan rahatlıkla ulaşılabiliyor. Eski yerleşim yerinden geriye sadece camiye ait minarenin kalması da ilginç görüntülere sahne oldu.
Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma (GEMA) Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu da bölgede incelemelerde bulundu. Geçmiş dönemlerde minarenin sular altında kaldığını ancak şimdilerde minarenin barajın dışında kaldığını belirten Kilimcigöldelioğlu, “Şu anda Demirköprü Baraj Gölü’nün içerisindeyiz. Demirköprü Baraj Gölü içerisinde bir minaremiz var. Daha önce burada bir köy vardı. Bu minare de sular altındaydı. Cami 1926 yılında yapılmış Ben daha önce geldiğim yıllarda gölün öbür tarafındaki köylerden Bu minarenin sular altında kaldığını görmüştüm” dedi. “Su kıtlığının sebebi ise yeterli kar yağışının olmaması ve iklim değişikliği”
Baraj çevresinde su kıtlığının yaşandığını belirten Başkan Kilimcigöldelioğlu, “Demirköprü Barajı nehri Murat Dağı’ndan geliyor. Murat Dağı çok önemli bir dağ. Susurluk, Porsuk, Menderes ve Gediz olmak üzere 4 nehre hayat veriyor. Gediz Nehrinde son yıllarda su sıkıntısı çekiliyor. Su kıtlığının sebebi ise yeterli kar yağışının olmaması ve iklim değişikliği. Şu anda da çok büyük bir sıkıntı çekiliyor. Geçmiş yıllarda 3 ay boyunca Demirköprü Barajından kanallarla Menemen’e kadar tüm Gediz Ovası’na su veriliyordu. Şu anda 20 güne kadar da düştü. Hem Demirköprü Barajı etrafındaki arazi sahipleri hem Gölmarmara çevresindeki arazi sahipleri gölden yararlanamayacaklar. Barajdan gelen su DSİ tarafından sadece kanallara verebilecek” diye konuştu. “Dere suları barajı beslemeli”
Ege Denizi’ne dökülen dere sularının barajın beslenmesinde kullanılması gerektiğini savunan Kilimcigöldelioğlu, “Yeşilkavak’tan Ahmetli’ye kadar yaklaşık 10 yan dere var. Bu yan derelerin kanallarla Ahmetli Çayı’nı da içine alarak pompalarla Gölmarmara’ya verilmesi lazım. Bunu bu yıl yapamadık ama ben Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli ile görüşeceğim. Yan derelerden suyun hiçbir şekilde denize bırakılmaması gerekiyor. Kesinlikle nehirden gelen yan dereler Gölmarmara’yı beslemeli” ifadelerini kullandı. Kuraklık hem tarımı hem balıkçılığı da tehdit ediyor
Öte yandan, yaşanan kuraklık baraj çevresinde bulunan ve geçimini balıkçılıkla sağlayan bölge halkını da tehdit ediyor. Suların çekilmesi nedeniyle bölgede balık üretiminde de ciddi düşüş bekleniyor. Diğer yıllara göre bu yıl daha az yağış görüldüğünü söyleyen Köprübaşı’na bağlı Gölbaşı Mahalle Muhtarı Halil Eren, “Diğer yıllara göre bahar yağmurlarımız yağmadı. O yüzden çok kuraklık var. Mahsullerimiz yanıyor. Bu baraj Borlu Mahallesi’ne kadar gidiyor. Orada bir minaremiz var. O minareyi de geçiyordu. Minaremiz eskiden su altında kalıyordu. Ama bu günlerde baraj suyu minarenin yanına kadar gitmiyor. Benim çocukluğum zamanında minarenin kubbesi kalıyordu. Şu an Gölbaşı Mahallesi’ndeyiz, Gölbaşı ile Borlu arasında uzun bir mesafe var. Kuraklık büyük” dedi.
Göldeki balıkların korunması için göle balık yumurtası bırakıldığını belirten balıkçı Mustafa Uysal, “Bizim bu Demirköprü Barajımızda daha önceki yıllarda çok su vardı. Artık yağış olmadığından barajın suyu eksildi. Ben balıkçılık yapıyorum. Balıkları korumak için göle balık yumurtası bırakıyoruz. Saha geniş olursa bizim balık daha iyi çıkar üretim de bol olur. Baraj suları çekilince suda oksijen de kalmıyor. Balıklar da hareket etmiyor” dedi. Baraj bölgesi kartpostallık görüntüler oluşturdu
Öte yandan, drone ile havadan görüntülenen baraj çevresi balıkçıl kuşlara da ev sahipliği yapıyor. Hem ortaya çıkan cami minaresi hem de balıkçıl kuşlar adeta kartpostallık görüntülere sahne oldu.
Ege Bölgesi’nin en önemli barajlarından biri olan ve 1960 yılında hizmete açılan Demirköprü Barajı’nda su seviyesi her geçen yıl düşmeye devam ediyor. Manisa’nın Salihli ile Köprübaşı ilçeleri arasında yer alan ve Gediz Ovası'nın sulamadaki can damarı olan Demirköprü Barajı’nda su seviyesinin düşmesiyle baraj altında kalan eski yerleşim yerlerine ait yapılar da ortaya çıkmaya başladı. Köprübaşı ilçesine bağlı Borlu Mahallesi sınırları içerisinde yer alan ve 1926 yılında yapıldığı öğrenilen camiye ait minare barajın dışında kaldı. Yaklaşık 10 yıl öncesine kadar minarenin sadece kubbe kısmı su üzerinde görülüyorken, şimdilerde suların çekilmesiyle birlikte minarenin yanın karadan rahatlıkla ulaşılabiliyor. Eski yerleşim yerinden geriye sadece camiye ait minarenin kalması da ilginç görüntülere sahne oldu.
Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma (GEMA) Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu da bölgede incelemelerde bulundu. Geçmiş dönemlerde minarenin sular altında kaldığını ancak şimdilerde minarenin barajın dışında kaldığını belirten Kilimcigöldelioğlu, “Şu anda Demirköprü Baraj Gölü’nün içerisindeyiz. Demirköprü Baraj Gölü içerisinde bir minaremiz var. Daha önce burada bir köy vardı. Bu minare de sular altındaydı. Cami 1926 yılında yapılmış Ben daha önce geldiğim yıllarda gölün öbür tarafındaki köylerden Bu minarenin sular altında kaldığını görmüştüm” dedi. “Su kıtlığının sebebi ise yeterli kar yağışının olmaması ve iklim değişikliği”
Baraj çevresinde su kıtlığının yaşandığını belirten Başkan Kilimcigöldelioğlu, “Demirköprü Barajı nehri Murat Dağı’ndan geliyor. Murat Dağı çok önemli bir dağ. Susurluk, Porsuk, Menderes ve Gediz olmak üzere 4 nehre hayat veriyor. Gediz Nehrinde son yıllarda su sıkıntısı çekiliyor. Su kıtlığının sebebi ise yeterli kar yağışının olmaması ve iklim değişikliği. Şu anda da çok büyük bir sıkıntı çekiliyor. Geçmiş yıllarda 3 ay boyunca Demirköprü Barajından kanallarla Menemen’e kadar tüm Gediz Ovası’na su veriliyordu. Şu anda 20 güne kadar da düştü. Hem Demirköprü Barajı etrafındaki arazi sahipleri hem Gölmarmara çevresindeki arazi sahipleri gölden yararlanamayacaklar. Barajdan gelen su DSİ tarafından sadece kanallara verebilecek” diye konuştu. “Dere suları barajı beslemeli”
Ege Denizi’ne dökülen dere sularının barajın beslenmesinde kullanılması gerektiğini savunan Kilimcigöldelioğlu, “Yeşilkavak’tan Ahmetli’ye kadar yaklaşık 10 yan dere var. Bu yan derelerin kanallarla Ahmetli Çayı’nı da içine alarak pompalarla Gölmarmara’ya verilmesi lazım. Bunu bu yıl yapamadık ama ben Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli ile görüşeceğim. Yan derelerden suyun hiçbir şekilde denize bırakılmaması gerekiyor. Kesinlikle nehirden gelen yan dereler Gölmarmara’yı beslemeli” ifadelerini kullandı. Kuraklık hem tarımı hem balıkçılığı da tehdit ediyor
Öte yandan, yaşanan kuraklık baraj çevresinde bulunan ve geçimini balıkçılıkla sağlayan bölge halkını da tehdit ediyor. Suların çekilmesi nedeniyle bölgede balık üretiminde de ciddi düşüş bekleniyor. Diğer yıllara göre bu yıl daha az yağış görüldüğünü söyleyen Köprübaşı’na bağlı Gölbaşı Mahalle Muhtarı Halil Eren, “Diğer yıllara göre bahar yağmurlarımız yağmadı. O yüzden çok kuraklık var. Mahsullerimiz yanıyor. Bu baraj Borlu Mahallesi’ne kadar gidiyor. Orada bir minaremiz var. O minareyi de geçiyordu. Minaremiz eskiden su altında kalıyordu. Ama bu günlerde baraj suyu minarenin yanına kadar gitmiyor. Benim çocukluğum zamanında minarenin kubbesi kalıyordu. Şu an Gölbaşı Mahallesi’ndeyiz, Gölbaşı ile Borlu arasında uzun bir mesafe var. Kuraklık büyük” dedi.
Göldeki balıkların korunması için göle balık yumurtası bırakıldığını belirten balıkçı Mustafa Uysal, “Bizim bu Demirköprü Barajımızda daha önceki yıllarda çok su vardı. Artık yağış olmadığından barajın suyu eksildi. Ben balıkçılık yapıyorum. Balıkları korumak için göle balık yumurtası bırakıyoruz. Saha geniş olursa bizim balık daha iyi çıkar üretim de bol olur. Baraj suları çekilince suda oksijen de kalmıyor. Balıklar da hareket etmiyor” dedi. Baraj bölgesi kartpostallık görüntüler oluşturdu
Öte yandan, drone ile havadan görüntülenen baraj çevresi balıkçıl kuşlara da ev sahipliği yapıyor. Hem ortaya çıkan cami minaresi hem de balıkçıl kuşlar adeta kartpostallık görüntülere sahne oldu.