Hem yetiştirilen bitki çeşitliliği artarken, hem de bitki sayıları artık milyonlarla ifade ediliyor. Birçoğu ormanlık alanlarda doğal olarak bulunan şifalı ve değerli bitkiler, tıbbi bitki bahçelerinde ve fidanlıklarda kültüre alındı. Genetiğini bozmadan yapılan çalışmalar ile bol tohum ve çelik elde etme aşamasına geçildi. Artık daha da yaygınlaştırılması için alt yapı hazır. Bitkiler bal ormanlarına, gelir getirici tür ağaçlandırma sahalarına ekilip, dikilecek duruma geldi. Tıbbi bitkileri yetiştirmek isteyen orman köylülerine teknik ve tohum desteği verilecek.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile bir protokol yapılarak 2 kurumun güçleri birleştirildi. Üniversitenin içinde 20 dekar, Eskişehir Orman Fidanlığında 42 dekar olmak üzere 62 dekarlık tıbbi bitki bahçesi kuruldu. 56 tür üzerinde çalışılırken bunlardan 20 türde daha da yoğunlaşıldı. Alıç, ahlat, üvez, kızılcık, hünnap ve ıhlamur gibi çalı gruplarının yanı sıra, adaçayı, melisa, lavanta, ekinezya, sarı kantaron, zufa otu, kişniş, tıbbi papatya gibi tıbbi ve aromatik bitkiler de ekildi.
Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Duran Katar ve Fidanlık Müdürü İzzet Bolatkıran ile birlikte sahalarda incelemeler yapan Eskişehir Orman Bölge Müdürü Recep Temel, ormanın sadece ağaçtan ibaret olmadığını belirterek, “Son yıllarda insanlığa şifa dağıtan, yaban hayatına besin olan türler üzende yoğunlaştık. Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği giderek artıyor ve yüksek gelir vadediyor. Orman köylülerimiz bu işi yapsın istiyoruz. Eskişehir ve Afyonkarahisar illerini bir merkez durumuna getirdik. Öncülük görevimizi yapıyoruz. Bal ormanlarına da bu bitkileri dikiyoruz. Arı yetiştiricilerin istediği, çiçeklenme süresi uzun olan türlerle bal üretimini artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca Cumhurbaşkanımızın talimatı ile başlanılan ‘Bin Köye Bin Tıbbi Bahçe’ kurma çalışmalarına da bize 3 proje düşerken, biz şu anda 20 projeyi gerçekleştirdik bile. Afyonkarahisar’da bulunan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezimiz de bu bitkilerin uçucu yağlarını çıkarabiliyor, ekstratları elde edilebiliyor ve paketleyerek son tüketiciye ulaştırabiliyoruz. Özel sektöründe ilgisi büyük. Bizim amacımız özel sektöre rakip olmak değil, onların ufkunu açmak” dedi.
Doç. Dr. Duran Katar ise, projede 3’üncü aşamaya gelindiğini söyleyerek, “Elimizdeki genetik kaynaklardan üretim yapmak isteyenlere vereceğiz. Orman içindeki vejetasyonu zenginleştirmek ve çiçeklenme dönemini uzatmak için çalışıyoruz. Standart ürün elde etmek için de klon parkı kurma çalışmalarımız devam ediyor. Bu bitkilerin etkin maddeleri aynı zamanda ilaç ve kozmetik endüstrisin için hammadde nitelindedir. Mesela, gıdaların raf ömrünü uzatan sağlıklı bileşenler elde ediliyor” şeklinde aktardı.
