Ağaç müzesinde yer alan 63 türdeki geniş ve iğne yapraklı ağaç sundukları eşsiz manzarayla ziyaretçilerini büyülüyor.
400 kişilik bahçıvan ekibi çalıştı
Sağlık Bakanlığı’na ait Termal Kaplıcaları İşletme Müdür Yardımcısı Ümit Gürbüzoğlu, kaplıcalara ait 3 bin 600 hektar alan içinde bin 80 hektar alanının hamamlar, havuzlar, otel ve restoranlardan oluştuğunu söyledi. Kalan diğer kısmın ormanlık olduğuna dikkati çeken Gürbüzoğlu, “Atatürk 19 Ağustos 1929’da buraya geldiğinde, buranın ihyasına başlamasıyla başlıyor. Dolmabahçe Sarayı’nın bahçıvanı Pandelli ustayı buraya getiriyor. Aynı zamanda 400 kişilik bir bahçıvan ekibiyle geliyorlar. Buradaki bütün yabani otlar temizleniyor. Belirli ülkelerden ağaçlar getirildikten sonra dikimi yapılıyor. Şu anda da bütün ağaçlarımız tescilli. Aynı zamanda burası tarihi orman statüsünde olduğu için ağaçlara izinsiz hiçbir şekilde müdahale edilemiyor. Bakımları yapılırken bile özel izin alınıyor.”Gürbüzoğlu, geçmişte yaşanan bir yangında otel yerine ağacın kurtarıldığını dile getirerek şöyle konuştu:
“Aynı zamanda tescilli 118 yaşında olan çınar ağaçlarımız da mevcut. Çınar Otel ve Çınar Kafe’ye adını veren bir ağacımız mevcut. Çınar Otel yanmaya başlıyor. Hemen buradaki görevliler Pandelli ustayı arıyorlar. O da diyor ki oteli bırakın onu tekrar yapabiliriz ağacı kurtarın diyor ve herkes ağacı sulamaya devam ediyor. Ağaç bu şekilde kurtuluyor. Daha sonra Çınar Otel tekrar yapılabiliyor.”
Gürbüzoğlu, Termal’in kaplıca sularının yanı sıra eşsiz doğası nedeniyle de turistlerin tercih edildiğini sözlerine ekledi.
400 kişilik bahçıvan ekibi çalıştı
Sağlık Bakanlığı’na ait Termal Kaplıcaları İşletme Müdür Yardımcısı Ümit Gürbüzoğlu, kaplıcalara ait 3 bin 600 hektar alan içinde bin 80 hektar alanının hamamlar, havuzlar, otel ve restoranlardan oluştuğunu söyledi. Kalan diğer kısmın ormanlık olduğuna dikkati çeken Gürbüzoğlu, “Atatürk 19 Ağustos 1929’da buraya geldiğinde, buranın ihyasına başlamasıyla başlıyor. Dolmabahçe Sarayı’nın bahçıvanı Pandelli ustayı buraya getiriyor. Aynı zamanda 400 kişilik bir bahçıvan ekibiyle geliyorlar. Buradaki bütün yabani otlar temizleniyor. Belirli ülkelerden ağaçlar getirildikten sonra dikimi yapılıyor. Şu anda da bütün ağaçlarımız tescilli. Aynı zamanda burası tarihi orman statüsünde olduğu için ağaçlara izinsiz hiçbir şekilde müdahale edilemiyor. Bakımları yapılırken bile özel izin alınıyor.”Gürbüzoğlu, geçmişte yaşanan bir yangında otel yerine ağacın kurtarıldığını dile getirerek şöyle konuştu:
“Aynı zamanda tescilli 118 yaşında olan çınar ağaçlarımız da mevcut. Çınar Otel ve Çınar Kafe’ye adını veren bir ağacımız mevcut. Çınar Otel yanmaya başlıyor. Hemen buradaki görevliler Pandelli ustayı arıyorlar. O da diyor ki oteli bırakın onu tekrar yapabiliriz ağacı kurtarın diyor ve herkes ağacı sulamaya devam ediyor. Ağaç bu şekilde kurtuluyor. Daha sonra Çınar Otel tekrar yapılabiliyor.”
Gürbüzoğlu, Termal’in kaplıca sularının yanı sıra eşsiz doğası nedeniyle de turistlerin tercih edildiğini sözlerine ekledi.